Uzaktan eğitimi yakınlaştırmanın yolu, eğitim içeriklerini düzenlerken bile aklımızdan ‘öğrenmeyi nasıl bulaştırırım, sorusunu geçirmektir. İşte o vakit ‘uzaktan eğitim’ yakınlaşacak ve ‘yanı başımızda eğitim’ olacaktır” dedi. 

virüs belirtileri

 Virüslerin ortak özelliğinin gözle görülemez olmaları ve yavaş yavaş bünyeyi/sistemi teslim alıp öldürmeleri olduğunu hatırlatan Coşkun, eğitim sistemindeki “koronavirüs belirtileri”ni şöyle sıraladı: 

* İş görenlerin niteliğinin düşük, vakit içinde yeniliklere yönelik eğitimden mahrum kalmaları, liyakate dayalı bir atama sisteminin olmaması,

* Öğretmen, öğrenci ve veli işbirliğinin kâfi düzeyde olmaması,

* Yöneticilerin eğitim liderliği rolünden uzak olması ve öğrenmeyi bulaştıramaması,

* Bilginin sorgulanıp işlenmemesi ve bunun sonucu ezberci eğitimin ülkeye hâkim olması,

* Sanat, spor ve bilime dayalı yaratıcılık çalışmalarının kâfi seviyede yapılmaması,

* Meskenlerde çalışma odası, çalışma ve okuma kültürünün kâfi seviyede, konutlarda ve okullarda kâfi sayı ve nitelikte kitapla donatılmış kütüphanelerin olmaması, kitap okumanın ulusal bir sorun olarak görülmemesi.

* Öğrenme işinin yalnızca okulda olacağı ve bunu öğretenin gerçekleştireceği istikametindeki yanlış algı, öğrenmenin insanı ve dünyayı anlayıp geliştirmek gayeli değil, sınıf geçmek gayesiyle yapılması.

* Düşünme eğitimi, mantık ve ideoloji derslerinin ders saatlerinin yetersiz olması, yazmaya, not tutmaya ve özet çıkarmaya dayalı bir kültürün olmaması.

* Özgür, demokratik, bilimsel ve laik eğitim anlayışının kurumsallaşmamış olması. Bütün öğrencilere fiyatsız altyapı imkanının sunulması gereğini vurgulayan Cemil Coşkun, “Aksi takdirde ‘uzaktan eğitim’ eğitimden uzaklaşan topluma dönüşecektir. Bütün okullarda fırsat eşitliğini sağlamak ve nitelik farkını taban seviyeye indirmek devletin anayasadaki toplumsal devlet olmasının bir zorunluluğudur” diye konuştu.

KÖYLERE GEZİCİ OKUL  

‘Uzaktan eğitimi yakınlaştırmak için disiplinler ortası ilişkilendirmenin, ideoloji yapmanın, çocuklara her gün keşfedecekleri durumlar sunmanın, aileleri de eğitimin içine çekerek konutu okulun, öğrenmenin bir kesimi yapmanın ehemmiyetine dikkat çeken Coşkun’un teklifleri şöyle: 

* Bütün televizyon kanallarında ve radyolarda “ders yayını yapma” uygulaması başlatılabilir.

* Her okulda üst sınıftaki öğrencilerin alt sınıftaki bir öğrenciyle haftada iki saat ders yapmaları sağlanabilir.

* Öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ortasında mektup, mail vb. yollarla karşılıklı öğrenme uygulaması başlatılabilir.

* Muharrir, şair, sanatçı, bilim insanlarından uzman oldukları bahislerde ders görüntüleri yapıp paylaşmaları istenebilir.

* Kursların muhakkak derslerini görüntü yoluyla paylaşmaları sağlanabilir.

* Köy, kasaba vb. dezavantajlı çocuklara özel gezici okul uygulaması yapılabilir.

* Vilayetlerin muhtaçlığına nazaran “Mobil Okul Güzelleştirme ve Geliştirme Ekipleri” oluşturulmalı.

* Başarısız öğrenciler için öğrenci, aile üzerinde özel tahliller üretilerek eğitimde hakkaniyet sağlanmalıdır.

Cumhuriyet