AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu ortasında dün gece Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen sürpriz tepenin akabinde gece yarısı Resmi Gazete’de duyurulan kararlar piyasaları sarstı.

TCMB’de faiz kararlarının alındığı Para Siyaseti Kurulu’nun (PPK) üç üyesi Cumhurbaşkanı Kararı ile vazifeden alındı. Mayıs 2021’de TCMB’ye Lider Yardımcısı olarak atanan Prof. Dr. Semih Tümen, Ağustos 2018’den bu yana TCMB’de Lider Yardımcısı olarak misyon yapan Dr. Uğur Namık Küçük ve 2008’den bu yana ABD’de yaşayan PPK üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaş misyondan alındı. Misyondan alınanların yerlerine iki yeni üye atandı.

Dün akşam 9,10’u gören dolar/TL, misyondan alma kararlarıyla 9,18’lik yeni rekora ulaştı.

FT: KÜÇÜK REZERV SATIŞINA KARŞIYDI

ABD merkezli finans ajansı Bloomberg ve İngiliz Financial Times gazetesi, misyondan alınan Dr. Uğur Namık Küçük’ün 23 Eylül’de 100 baz puan faiz indirimi kararı alınan PPK toplantısında tek karşı oy kullanan isim olduğuna dikkat çektiler.

FT’nin haberinde ayrıyeten, bir bankacı kaynak gösterilerek, Küçük’ün 2019’un başında başlayan ve TL’yi desteklemek için TCMB rezervlerinin satıldığı siyasete da karşı olduğu öne sürüldü. Küçük’ün geçen hafta TCMB’nin yatırımcı toplantısına katılmadığına da dikkat çekildi.

3 İHTİMAL ÖNE ÇIKTI

Merkez Bankası siyasetlerini yakından takip eden ve 128 milyar dolarlık TCMB rezervinin harcanmasının kamuoyu gündemine yerleşmesinde kıymetli rol oynayan Dr. Murat Kubilay, dün geceki vazifeden alma atağını sozcu.com.tr’den Emre Deveci‘ye kıymetlendirdi.

Kubilay, misyondan almanın gerisindeki üç ihtimale işaret etti.

Birinci olarak, PPK’nın mevcut yapısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve faiz indirimlerine hayır diyecek, bu mevzuda rest çekecek güçte bir üye bulunmadığına işaret eden Kubilay, “Dolayısıyla olayın başlama nedeninin faiz indirimine karşı bir direnç olma ihtimali görece düşük” dedi.

“Başkan Şahap Kavcıoğlu da esasen kamuoyunun kabul edebileceği en minimum yeterlilikte olup Cumhurbaşkanı’nın talep edeceği her şeyi gözü kapalı yapabilecek bir düzeydeydi” diyen Kubilay, “Dolayısıyla, başkanlık değişimine de çok fazla ihtimal vermiyordum” sözlerini kullandı.

‘KİMLİK ZORUNLULUĞUYLA TIPKI GÜN’

“Asıl potansiyel nedeninin daha siyasi hususlarda yahut iktisat siyasetine ait faizin ötesinde aranması gerekiyor” diyen Kubilay, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dün döviz ofislerinde kimlik beyanı zaruriliği getirmesine ait kararına işaret ederek şöyle devam etti:

“Öyle umuyorum ki, bahtsız bir tesadüftür; Birebir gün döviz ofislerinde yapılacak süreçler için kimlik beyanı koşul koşuldu, ölçüsünden bağımsız olarak. Hasebiyle döviz likiditesine yönelik ileride şayet Merkez Bankası ve genel iktisat idaresinin daha sıkılaştırıcı bir siyaseti varsa ve buna muhalif olanlar varsa, bunun daha öteki, daha düşünceli süreçleri etkileyebileceğini düşünenler varsa, bir ihtimal buradaki muhalefeti kaldırmak istemiş olabilirler. Lakin buna açıkçası az ihtimal veriyorum.”

‘128 MİLYAR DOLAR ENDİŞESİ’

Kubilay, son ihtimal olarak ise 128 milyar dolarlık TCMB rezervinin harcanması konusunun kamuoyu gündemine gelmesi ve yaklaşan iktidar değişimi mümkünlüğü ile son vazifeden almalar ortasında irtibat olabileceğine işaret etti.

“Yüksek ihtimalse, 128 milyar dolar konusunun kamuoyunda önemli bir kabul gördükten sonra, iktidar değişiminin akabinde bir yargılanma sürecinin süratlice gündeme gelebilme endişesi” diyen Kubilay, şöyle devam etti:

“Hiç olmadığı kadar iktidar değişimi konuşuluyor ve bunun sonucunda evraklı bir usulsüzlük olan ve ulusal güvenlik açığı yaratmış olan bir durumun içeride sorgulanması dahi istenmiyor olabilir. Buna dair içeride kelam birliği edilmesi isteniyor olabilir.”

‘ÇOK ŞÜPHELİ’

Son olarak, yalnızca 5 ay evvel TCMB’ye atanmış olan Prof. Dr. Semih Tümen’in vazifeden alınmasına da değinen Kubilay, “5 ayda vazifeden alınması çok şüpheli” dedi.

Cumhuriyet