Ayasofya Başimamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin temel prensibi ve anayasanın değiştirilemez hususu “laikliğin” çıkarılmasını talep etmesi reaksiyon çekti.Demokratik bir anayasa için laikliğin temel öge olduğu anımsatılarak Boynukalın’ın yaptığı açıklamalarla kabahat işlediği hakkında isimli ve idari süreç başlatılması gerektiği vurgulandı.
Boynukalın, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, yeni anayasa çalışmaları kapsamında laikliğin anayasada yer almamasını isteyerek “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini İslamdı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” dedi. Açıklamanın akabinde Boynukalın’a toplumsal medyadan reaksiyon yağdı. Prof. Necla Arat, Şenal Sarıhan ve Nazan Moroğlu, Başimam Boynukalın’ın açıklamasını Cumhuriyet’e kıymetlendirdi.
SAVCILAR MİSYONA
– Prof. Necla Arat: (Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı): İhtilal zıtları, gemiyi artık iyice azıya aldılar. Son 20 yılda kazandıkları mevzileri artırma yolunda dört nala gidiyorlar. Laik Cumhuriyetin ideolojisini ortadan kaldırmak için yıkıcılık fonksiyonunu üstlenen kimi militanlar, artık de son günlerde gündeme sokulan yeni anayasa yapma tartışmalarından heveslenerek laikliğin anayasadan çıkarılmasını talep ediyorlar. Ayasofya’nın başimamının bu güruh içinde yer almış olması, hâlâ geçerli olan anayasamızın laiklik unsuruna terstir ve devlet memuru olan biri için vahim bir kabahattir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu şahıs için soruşturma açmasını bekliyor, ayrıyeten laik Cumhuriyetin savcılarını vazifeye davet ediyorum.
– Şenal Sarıhan (Cumhuriyet Bayanları Derneği Kurucu Genel Başkanı): AKP, iktidara geldiği birinci yıllarda gizlediği gerçek emellerini adım adım yaşama geçirmeye çalışıyor. Ömrün her alanına yönelik olarak fiilen sürdürdüğü İslami asıllara dayalı bir devlet sistemi hasretini, yasal yollarla kuşatma altına alıyor. Laiklik prensibinin 1937’de anayasada yer alması halkın talebinin eseridir. Demokratik bir anayasa ve ömür için laiklik en temel ögedir. Halkın dini inançlarına nazaran devlet önünde ikili standarda maruz kalmasını mahzurlar. Eşitliği besler. İnsanın beşere hürmetini güçlendirir. Din ve fikir özgürlüğü için bir garantidir. AKP, yeni anayasa telaffuzunu, temel olarak yeni bir mecelle yaratma emeli ile gündeme getirmektedir. Mevcut yasal düzenlemelerimiz bugün iktidarın sayısal gücü açısından buna müsaade vermeyecektir. Lakin daha kıymetli bir mahzurun, halkın bu mevzudaki kararlı tavrı olacağı inancındayım.
‘LAİKLİK GÜVENCEDİR’
– Nazan Moroğlu (İstanbul Bayan Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve İstanbul Barosu Lider Yardımcısı): Laiklik prensibi demokrasinin, insan haklarının ve bayan haklarının garantisidir. Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan İslam devletleri ortasında hukuk ve devlet sistemini laikleştirmeyi başarabilmiş tek ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Laiklik unsuru ülkemizde demokrasinin ve insan haklarının, bilhassa bayan haklarının teminatıdır. Laiklik din ve vicdan hürriyetinin de garantisidir. Günümüzde ‘anayasa’ ve ‘laiklik’ üzerinden gündem değiştirmeye çalışılması vakit kaybına ve ayrıyeten koronavirüs pandemisinin neden olduğu büyük sıkıntıların görmezden gelinmesine yol açmaktadır. Koronavirüs pandemisi de bir defa daha göstermiştir ki ülkeler global krizlerden ve salgınlardan lakin akla, bilime dayanarak çıkış yolu bulabilmektedir. Bu nedenle, özgür fikrin, demokrasinin ve bayan haklarının garantisi olan laikliğin korunmasına, ömrün her alanında aklın, bilimin önderliğinin kabul edilmesine bugün her vakitten çok gereksinim vardır.
BAHÇELİ’YE LAİKLİK ANIMSATMASI
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, laikliği gaye alan Boynukalın’a reaksiyon gösterdi. MHP önderi Devlet Bahçeli’nin “laiklik” konusundaki görüşlerini merak ettiğini kaydeden Altay, “Boynukalın, ‘laiklik çıkarılsın’ buyurmuş. Sen laiklikle ne kaygının var onu bilmem. Toplumun hudut uçlarına provokatif telaffuzları fikir özgürlüğü olarak pazarlayamazsın. Sayın Devlet Bahçeli sanki bu imam efendi hakkında yorum yapacak mı?” dedi.
Cumhuriyet
