Fotoğraf sanatında 20 yy figür üslubunun ustalarıyla haşir neşir olan sanatkarın kompozisyonlarında merkez tema insandır. Bu betimlerde günlük ömrün içindeki insan; başkalaşmış, yorumlanmış ve arınmış olarak karşılar bizi. Plastiğin en seçkin objesi olan insan formu, ömrün içinden fırlayan sahnelerle sanatçı tarafından kaydedilir.
Sanatçı sonsuzla bir oyun oynamaktadır. Günlük hayatın biçimlediği insan hallerini ebediyete yollamak. Toplumsal hayatta insanın kendi başına kalmışlığına, kaba gerçekliğine, doğrudanlığına fırçayla istikamet veren Paksoy; betimlediği tipleri özgürlüğün uçsuz bucaksız alanına bağlamaktadır. Yanı sıra tuval yüzeyinde sağlam bir resimsel kompozisyon karşılar bizi. Uyumlu bir bütünleşmenin, resimsel elemanların birlikte dansıdır bu. Öznelerin betimi; resimsel lisana büyüklük katarlar. Müzikçiler, halay çekenler, kuaförde saçlarını yaptıranlar, süslenen bayanlar, bayan kümeleri, falcılar; sanatkarın duyum, iç ve dış müşahede ve yansıma sayesinde tazelenmiş olarak tuvalde belirirler.
Şahin Paksoy için tuvalde “Güzel” tarifinin tanımı değişmiş, öteki öğelerle desteklenerek; Auto to Kalon/ Kendinde Hoş / olarak gündeme getirilmiştir. Ne klasik fotoğraf usulündeki, ideanın objelerden bulunması ne de çağdaş fotoğraf üslubundaki objelerin ideadan hisse alması anlayışı, sanatçı için geçerli değildir. Onun terminolojisinde “Güzel” olan şey, salt gerçekliğinin jestüel sözüdür. Ömrün çeşitliliği, beşere taşıdığı kavramlar ve yansısı, hayatın özü, acının, sevincin biçim verdiği yüz tabirleri, vücut lisanları hepsi birden büyük bir çeşitlilik taşırlar. Sanat izleyicisini ömürden sahnelerle karşılayan Şahin Paksoy Manier fotoğraf stilinin da ülkemizde ki yaratıcısıdır. Şahin Paksoy estetiği; Fikret Moualla ve Burhan Uygur üzere ustaların yaşama bakış acılarını, fırça kullanışlarını; sıradışı estetik bir ekol olarak benimsemiştir.
ALMANYA’YA GÖÇEN TÜRK BAYANLARININ KISSASI
Türkiye’den Almanya’ya emekçi göçünün 60. yıldönümü anısına bir multimedya projesi hayata geçti. Ladies On Records projesiyle bilinen Kornelia Binicewicz, Türkiye ile Almanya ortasındaki işgücü değişimi muahedesi kapsamında Almanya’ya göç eden Türk bayanlarının öykülerini aktarıyor. “Gurbette Hasret” isimli proje, derinlemesine metin, müzik mixtape, Spotify çalma listesi ve özel olarak tasarlanmış çizimler içeren bir multimedya web sitesi aracılığıyla göç öyküsünü anlatmanın yeni bir yolunu sunuyor. Binicewicz, Almanya’ya göç eden ve hayatlarının duygusal ve müzikal haritalarını oluşturan bayanların kıssalarını dinledi. Öte yandan Almanya’da yaşayan bir Türk sanatçı olan Gizem Winter’ın Türk göçmenlerin aile fotoğraflarından esinlenerek oluşturduğu bir dizi illüstrasyon içeren röportajlı kompozisyon da projede bulunuyor.
Cumhuriyet
