Pandemi mühletince alkışlı dayanaklarla kamuoyunu tarafından moral bulan sıhhat çalışanları, salgın sonrası yeni olağana dönen vatandaşların sıhhat çalışanına şiddet konusunda tekrar eskiye dönmeye başladığından kaygılı.Sağlıkta şiddet oranları pandemi sürecine karşın 2020’nin yılının birinci 6 ayında, “son 11 yılın en yüksek seviyesine” ulaştı. 

Alkış, toplumsal uzaklık ve önlemlerin yerini, evvelden olduğu üzere şiddete bırakıldığının altını çizen Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası’ndan  (AHESEN) yapılan açıklamada şu tabirlere yer verildi: En çok adapsız istemlerle kamu hizmetinin engellendiğine dikkat çekilen açıklamada “Hastanın kendisi olmadan, tabibe antibiyotik yazdırmak üzere sekreterlik vazifesi yükleyenlerin, muayene ve süreçleri reddedilince maalesef fizikî ve kelamlı hakaret yolu seçiliyor” 

 “SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜZDE 60’I 10 SEFERDEN FAZLA ŞİDDETE UĞRADI” 

Daima artış gösteren sıhhatte şiddet olgularının vahametini anlatan Prof. Dr. Akpınar, “Şiddete maruz kalan sıhhat çalışanlarının uğradıkları şiddet sayısı ve oranları incelendiğinde ise; yüzde 59,8’inin 10 kez ve daha fazla, yüzde 21,6’sının ise ortalama 5-10 sefer şiddet gördüğünü ortaya koymuştur. Mesleklerini icra ederken sıhhat çalışanlarına uygulanan ‘sözlü şiddet’ ise yüzde 62,7 iken hem kelamlı hem fizikî şiddete maruz kalanların oranı da yüzde 35,9’u bulmuştur” dedi. 

“BEYAZ KOD VERİNCE BİR ŞEY ÇIKMAZ” DİYENLERİN ORANI YÜZDE 64,7”

Bütün bu yaşanan şiddet vakalarında sıhhat çalışanların yalnızca yarısının (yüzde 50,4’ü) beyaz kod vererek yasal yardım talebinde bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Akpınar, “Yasal yardım talebinde bulunmama nedeni ise çoklukla, ‘Tutanaklar tutuluyor, gidip söz veriliyor, şikâyetçi olunuyor. Duruşma süreci başlıyor ve hiçbir sonuç alınamıyor’ kanısı. Sıhhat çalışanlarının yüzde 64,7’si yasal yollardan bir sonuç alınamayacağına inanıyor. Bu nedenle bu husustaki yasal düzenlemelere biraz daha kıymet verilmesi gerekiyor” dedi.

“SALGIN ÇABASINDA YORGUN DÜŞEN SIHHAT ÇALIŞANLARI YALNIZ DEĞİLDİR” 

Sıhhat çalışanlarının yüzde 80’den fazlasının “Sağlıkta Şiddet Yasasının TCK’ya eklenmesini” istediğini belirten Prof. Dr. Akpınar kelamlarını şöyle noktaladı:

“Aile hekimliği uygulaması, kayıtlı bireylerin gözetici ve tedavi edici sıhhat hizmetlerini tıbbi gereklilikle sunan yapılardır. Bu doğrultuda tüm aile hekimliği çalışanlarını bilimin yolundan ayrılmama kararlılığına davet ediyoruz. Ayrıyeten, bu süreci maalesef sekteye uğratan Alo 184 çizgisinin, farklı bir işleyişle çalışmalarına devam etmesini Sıhhat Bakanlığımızdan rica ve talep ediyoruz. Şiddet uğraşı topyekün bir gayrettir. Adalet mensubu ve kolluk kuvvetlerinden muhtemel şiddet hadiselerine anında müdahale ve faal yaptırımların uygulanmasını bekliyoruz. Pandemi gayretinde yorgun düşen sıhhat çalışanlarının her vakit yanında olacağız.” 

Cumhuriyet