Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın orman yangınının yaşandığı Marmaris’te yaptığı incelemelerin akabinde miting otobüsünden halka fırlattığı çaylar gündem oldu.

Bilhassa twitter üzerinden açılan Ak-par-TEA hashtagi üzerine yapılan tenkitler muazzamdı.

Ben de imajları birinci gördüğümde inanamadım.

Bazen toplumsal medya yanıltabiliyor insanı. Eski bir görüntü olabileceğini düşündüm.

Lakin ne vakit ki gerçek olduğunu öğrendim, vatandaş olarak başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Maalesef her yerde bir alev, her konutta onca gözyaşı var lakin görüyoruz ki milletinin başına çay fırlatan bir cumhurbaşkanı da var bu ülkede…

Ne acı değil mi?

Esasen en başından beri parti önderlerinin miting meydanlarında vatandaşına başta besin eseri olmak üzere akla gelebilecek ne varsa fırlatmalarına o kadar kızıyor, o kadar üzülüyordum ki…

Bunu yapanların ruh halini incelemek lazım.

Sizlerin bir şeyler fırlattığınız kim yahu?

Sizi seçip o seçim otobüsünün doruğuna çıkaranlar değil mi?

O vakit bu kibiriniz kime?

Cumhurbaşkanı “Ocağı yanmış” kelamını bu mahiyette yanlış anladı herhalde.

Elbette yardım etmek, acıyı paylaşmak hoş bir şey.

Ancak bunu yaparken güçsüz insanların hislerini da hesaba katmanız gerekiyor.

O denli ki verdikleriniz onları mahcup değil, keyifli etmeli.

Sevindireceğim derken üzmemeli, utandırmamalı.

Çay mı vermek istiyorsun ya da besin yardımı mı yapmak istiyorsun çok kolay.

Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı bünyesinde bunu gerçekleştirebilirsin.

“Sağ elin verdiğini sol el bilmez” diyerek büyütülen bir kuşaktan başına çay atılan bir millete nasıl dönüştük inanılır üzere değil.

Bu yanlışları görüp eleştirdiğinde de “vatan haini” oluyorsun.

Ülke cayır cayır yanıyor.

İlgili Bakan açıklamasında ” 3 uçak ve 40 helikopter kurtarma çalışması yapıyor” diyor.

Nerede uçuyor bunlar? Gören yok, teyit eden yok. Sivil Havacılık’tan cevap yok!

Öteki yandan İçişleri Bakanı tenkitler karşısında:” Kendi elimle söndürecek halim yok ya” diyor.

Halkımız ise 5 litrelik damacanaları almış, çaresizlikten elleriyle yangına müdahale etmeye çalışıyor.

Bunlarda yetmezmiş üzere bir belediye liderinin tuhaf açıklamalarına maruz kalıyoruz.

Gündoğdu Belediye Lideri diyor ki: “Eski meskeni olan vatandaşlara o denli bir TOKİ yapacağız ki iyi ki konutumuz yandı diyecekler”

Çıldırmamak elde değil.

Açıklamalarıyla, üsluplarıyla, iş bilmezlikleriyle misyondan hemen uzaklaştırılması, istifa etmesi gerekenler var iken bu memlekette “Yangın var yardım edin” diye dışarıya seslenenler ulusal hissiyatı şey ediyor o denli mi?

Geçin bunları Allah aşkına!

Her makûs olayı dış güçlere bağla, her afette vatandaştan yardım iste, canı yanan insanların başına çay fırlat o vakit ulusal hassasiyet nerede?

Sen her şeyi bir yana bırak da.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bütçesinden yaptırdığı ve şu anda kullanılmayan ANKA Park’ın parası ile 24 tane sıfır kilometre yangın söndürme uçağı alınabiliyormuş.

Hakikat mu sen ona yanıt ver asıl.

Cumhuriyet