İzmir’deki hastanelerde vazife yapan sıhhat çalışanları mart ayından bu yana Kovid-19 tanısı konulan hastaların sıhhatlerine kavuşturmak için uğraş ediyor. Türkiye’de salgının görüldüğü marttan bu yana yüzlerce kişiyi iyileştiren sıhhat çalışanları için ağır bakıma gelen her hasta, yeni bir çabayı simgeliyor.
Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesinde vazifeli pratisyen tabip Ümit Kağan Arpacı da hem acildeki hem de Kovid-19’lu hastalara hizmet veriyor. Arpacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın başladığında test için gelenlerin yaş ortalamasının yüksek olduğunu lakin artık her yaştan insanın PCR testi yaptırmak zorunda kalabildiğini vurguladı.
“SANA NE MASKEMDEN DİYOR”
Birtakım vatandaşların çok bilinçsizce davrandığını söyleyen Arpacı, düğüne giden virüslü kişi nedeniyle birebir yerden 8 hastanın kendilerine başvurduğunu kaydetti. Salgının, izolasyon ve maskenin olmadığı ortamda adeta kendine “bayram” ilan ettiğini söz eden Arpacı, acile başvuran kimi hastaların sürüntü vermeye dahi dermanlarının olmadığını anlattı.
“MASKE TAKMAMA GEREK YOK DİYOR”
Arpacı, hastalarla yaşadığı kimi diyalogları ise şöyle anlattı:
“Kimileri maskeyi yalnızca ağzının olduğu kısmını kapattığı için uyarıyoruz. ‘Burnunuzu da kapatın’ diyorum, kapatıyor fakat bir müddet sonra tekrar açıyor. Devamlı maske düşüyor, ‘Maskeni kaldır’ diyorum, ‘Sana ne ya maskemden’ diyor. Muayene ederken maskeyi çıkartıyor. Acil servise gelen temaslı kişi testte negatif çıkıyor, ‘Artık maske takmama gerek yok’ diye karşılık veriyor. ‘Maske sıhhatin için’ diyorum. ‘Maskesiz korona olmadım, demek ki bedenim kabul etmedi’ diyor. Kendini düşünmeyen bir insan etrafını de düşünmez.
Tekrar bir vatandaşımız Kovid-19 nedeniyle ağır bakımda yatan yakınını görmek istemesi üzerine külfet yaşandı. Israrla yakının görmek istiyor. ‘Burası enfekte. Görme imkanınız yok.’ diyoruz ‘Ne demek ya, hastamı alır giderim’ diyor ve bizi CİMER’e şikayet ediyor.”
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ağır Bakım Sorumlu Doktoru Prof. Dr. Cenk Kıraklı ise salgınla birlikte dünya ve Türkiye’de artık ağır bakım kavramının değiştiğini vurguladı.
Kıraklı, şunları kaydetti:
“Eskiden ağır bakımlar vefatı beklenen hastaların yatırıldığı yerlerdi. Artık ağır bakım yarar görecek hastaların tedavi gördüğü sıhhat üniteleri oldu. Şayet erken periyotta bu hastalara tedavi uygulanırsa ağır bakımda yaşama bahtları artıyor. Bir kovid hastası entübasyon ve teneffüs aygıtına bağlanınca yaşama bahtı yüzde 40’lara kadar düşüyor.”
Her sabah arkadaşlarına, “Biz virüsten daha güçlüyüz ve hastalarımızı yaşatacağız. Bunun için moralimizi yüksek tutmamız gerekir.’ biçiminde konuşma yaptığını hatırlatan Kıraklı, ağır bakıma alındıkları için canları sıkılan hastalara moral verdiklerini lisana getirdi.
Salgınla uğraşta moralin değerli olduğunu anlatan Kıraklı, “Kovid-19’lu hastaların morallerinin yüksek olması bağışıklık sistemini güçlendirdiği için tedavilerine de olumlu yansıyor. Biz bu sayede 95 yaşındaki ileri KOAH hastası amcamızı sıhhatine kavuşturduk. Benim en memnun olduğum an ise bir hastamın teneffüs aygıtından ayrılarak kendi rahat bir halde nefes almaya başladığı an oluyor.” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
