İzmir’de 58 yaşındaki emekli gazeteci, hayvansever Seçkin İyener, hayatını sokak hayvanlarına adadı. İyener, çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu karavana eski bir servis minibüsünü alarak kavuştu. Seçkin İyener, 4 aylık bir çalışma ile büsbütün kendi el emeği ile karavana çevirdiği minibüse de “Mamavan” ismini koydu.
HAFTADA BİN KİLOMETRE
İzmir’de pandemi periyodunda restoranların ve turizm işletmelerinin kapalı olması nedeniyle uzak ilçelerde aç kalan hayvanları binek arabası ile besleyen İyener, artık Mamavan ile yollara düşüyor. Urla, Karaburun, Bergama, Çeşme ve Aliağa üzere İzmir’in uzak ilçelerinden Balıkesir’in Ayvalık ve Edremit ilçelerine kadar haftada ortalama bin kilometre kat eden Seçkin İyener, yüzlerce sokak hayvanına mama dağıtıyor.
1.720 VİDA VE ÇİVİ KULLANDILAR
Toplumsal medya hesapları vasıtasıyla kendisine ulaşan hayvanseverlerin bağışladığı mamaları da can dostlara ulaştıran İyener yürek ısıtan kıssasını anlattı.
Satın aldığı minibüsü çocukluk arkadaşı ile birlikte büsbütün kendi el emeği çalışmalarıyla karavana dönüştürdüklerini belirten İyener, “Minibüsü bir mühendis üzere tasarlayıp ruhumuzu kattık. İmali için 1.720 vida ve çivi kullandık. 300 bin liraya da karavan yapabilirsiniz, 100 bin liraya da. Ya da benim üzere çok daha ucuza mal edebilirsiniz. Çocukluğumdan beri hayvanlarla dostluğum var. Karavan öncesi zati binek arabamla hayvanları besliyordum, lakin yetmiyordu. Karavan bitince ismini ‘Mamavan’ olarak değiştirmeye karar verdim. Artık daha fazla mama taşıyarak daha çok aç hayvanı besleyebiliyorum” dedi.
PANDEMİ ONLARI DA MAKUS ETKİLEDİ
İzmirli hayvansever şöyle devam etti:
“Pandemide çok daha fazla hayvan aç kaldı. Artık mama yetiştiremiyordum, lakin tüm Türkiye’den hayvanseverler takviye olmaya başladı. Hakkari’den bile mama bağışlayan oldu. Lüleburgaz, Kırklareli, Ankara ve İstanbul’dan mama gönderen var. Bu mamaları kent dışındaki hayvanlara götürüyorum. Bazen etraftaki insanlara da bırakıyorum, onlar beslemeye devam ediyorlar. Mama yerine para göndermek isteyenler oluyor, fakat muhakkak kabul etmiyorum. Bir kilo olur, 10 kilo olur yalnızca mama göndermelerini istiyorum. Haftada ortalama bin kilometre kat ediyorum. Bu benim huzur bulduğum bir olay. Hayvanlarla dostluğum var, onları çok seviyorum.”
HAYVANLAR İKRAMLIK EŞYA DEĞİLDİR
Sevdiklerine hayvan armağan edenlere seslenen İyener, “İnsanlar hayvanları alıyorlar, kızına sevgilisine ya da arkadaşına ikram ediyor. 2-3 ay sonra bakmak sıkıntı geldiği için sokaklara terk ediyorlar. Ya bunları nitekim almasınlar ya da ömür uzunluğu baksınlar. O hayvanlar çok büyük acı çekiyor. Hayvanlar ikramlık eşya değildir. Onlar da bu gezegende kelam sahibi ve hoş yaşamaya hakları var. Bir tabiat aşığı olarak sıhhatim el verdiğince sokak hayvanlarına mama taşımaya devam edeceğim” dedi.
Cumhuriyet
