İran Havacılık Kurumu, düşürülen Ukrayna uçağıyla ilgili son raporu 17 Mart 2021 tarihinde yayımladı. Kurbanların yakınları, yaklaşık 140 sayfadan oluşan raporda kazayla ilgili asıl soruların cevaplandırılmadığını belirtiyorlar.
Ukrayna Hava Yolları’nın PS 752 sefer sayılı Tahran-Kiev uçuşunu gerçekleştiren Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı 8 Ocak 2020’de, sabah saatlerinde başşehir Tahran’daki Memleketler arası İmam Humeyni Havalimanı’ndan kalkışının akabinde iki füzeyle vurularak düşürülmüş, 9 mürettebat dahil uçaktaki 15 çocuk bir de bebeğin bulunduğu 176 bireyden kurtulan olmamıştı.
Tahran idaresi, birinci olarak uçağın teknik bir arıza nedeniyle düştüğünü açıklasa da ortaya çıkan manzaralar uçağın füzeyle vurulduğunu açık bir halde gözler önüne serdi. Kazadan üç gün sonra İran idaresi, uçağın Tahran’daki savunma sistemi tarafından vurulduğunu itiraf etmek zorunda kalmıştı.
“NİHAİ RAPOR ASIL SORULARI YANITSIZ BIRAKTI”
Vurulan uçakta 43 yaşındaki eşi Şekiba ve 9 yaşındaki oğlu Rasti’yi kaybeden İranlı iş adamı Şahin Mukaddem kelam konusu raporu AA muhabirine kıymetlendirdi.
Kanada’da mukim Mukaddem, “Yeni bir şey yok son rapor asıl soruları karşılıksız bıraktı. Raporun boş bir rapor olacağını kestirim ediyorduk. Bu raporla İran idaresi, evvelki söyledikleri palavraları sağlamlaştırmaya çalıştı.” dedi.
Akının cürmünün füze sisteminin düğmesine basan operatöre yıkılmak istendiğini öne süren Mukaddem, şöyle devam etti:
“İran, evvelki ‘elektronik sistem ve insani hata’ açıklamalarını tekrarladı. Üst makamlarla irtibata geçmedi denilerek hata, füze sisteminin başındaki operatöre yıkılmak isteniyor. Böylelikle baş kumandan makamındaki ülke başkanı Ali Hamaney ve üst seviye askeri yetkililer paka çıkartılmaya çalışılıyor. Raporda uçak pilotuyla kulenin konuşmalarına ve füzenin ateşlendiği askeri üstteki konuşmalara yer verilmedi. Bu konuşmalar kamuoyundan niye saklanıyor.”
İran, Kanada, İsviçre, Ukrayna, İngiltere ve Afganistan vatandaşlarının bulunduğu uçakta hayatını kaybedenlerden 70’i erkek, 81’i bayan, 15’i çocuk ve biri de bebekti.
Mukaddem, kurban yakınlarının asıl hatalılar ortaya çıkarılıncaya kadar davadan vaz geçmeyeceklerini belirtti.
Uçaktaki yolculardan 63’ünün İran asıllı Kanada vatandaşı olduğunu hatırlatan Mukaddem, Kanada hükümetinin uçak kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarının haklarını savunmada kararlılık göstermediğinden şikayet etti.
Mukaddem, şunları kaydetti:
“Kanada hükümeti şu ana kadar olay karşısında kararlı bir duruş sergilemedi. Kurbanların yakınları olarak Kanadalı yöneticilerle bir ortaya geldiğimizde onlara, ‘Bu taarruz bir terör saldırısı mı değil mi?’ diye soruyoruz. Onlar bu soru karşısında net bir yanıt vermiyorlar. Kanada meclisi, bundan 3 yıl evvel, İhtilal Muhafızları Ordusu’nun terör örgütü olduğuna dair maddeyi onayladı. Ama bu yasa hala uygulamaya konmadı. Nisan ayında Kanada meclisinden geçerse, Ukrayna’ya ilişkin yolcu uçak kazasının Kanada Ulusal Güvenlik Kurulu tarafından takip edilmesini bekliyoruz.”
“İRAN, AKININ KASITLI OLDUĞU GERÇEĞİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR”
Düşürülen uçakta 18 yaşındaki oğlu Arad’ı kaybeden Mehirzad Zarei, İran Havacılık Kurumu tarafından yayımlanan raporun ataktaki kastı örtmeyi amaçladığını öne sürdü.
Zarei, “İran, yolcu uçağına akının kasıtlı olduğu gerçeğini örtmeye çalışan palavra dolu bir rapor yayımladı. Bu olayın sorumluları, Hamaney ve askeri üst seviye yetkililerdir. Uçağın düşürülme buyruğunu Hamaney verdi. Lakin rapor o denli hazırlanmış ki güya hiç bunların cürmü yok.” dedi.
Kurban yakınlarının adalet istediklerini hatırlatan Zarei, “Aileler, İran idaresinin Lahey’deki Memleketler arası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasını ve İran İhtilal Muhafızları Ordusu’nun terör örgütü ilan edilmesini istiyor.” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
