Uzman Polat, İBB Genel Sekreter Yardımcısı. “Korumacıyım, utanç duyuyorum!” diye sürdürüyor itirazını. Haklı. Hem de çok haklı. Günlerdir “Sanat” başlığı altında gündeme gelen, yazılı basında, naçizane, benim dışımda pek kimsenin lisana getirmediği, İstanbul’un tarihi tersaneleri üzerinde yerleştirilen bir sanat aktifliğinin yeri, tarih ve mimarinin de katledildiği bir yer ne yazık ki. Haliç’teki Taşkızak Tersanesi üzerindeki tarihi yapıların korunamamış olmasına itiraz ediyor Yetenekli Polat, herkesin duyması için toplumsal medyadan: “On binlerce m2 binanın tarihi Haliç bandına yapılması, alışılmamış uygulamalar ile alanın tekraren katledilmesi, bunları şura kararlarına şerh düşerek kayıt altına almamız, otoparkı için Divanhane Karakolu’nun katledilmesi sonrası projeyi aklayan Çağdaş Sanat Fuarı… İtirazım var!”
Burada sanatın sergilenmesi projeyi aklamıyor ancak balık hafızalı Türk halkı, deniz kenarında tarihi yere yerleştirilmiş sanat yapıtlarını gördüğü vakit burada nasıl bir tarihi katliam yapılmış olduğunu unutuveriyor, aklına bile getirmiyor, tahminen farkında bile değil. Becerikli Polat da buna dikkat çekiyor:
“Unutulmuşsa diye… Üzülerek paylaşıyorum. Ne yazık ki tüm gayretimize karşın Divanhane Karakolunu devlet kurumlarının elbirliği ile yıkmasından kurtaramadık. Korumacıyım, utanç duyuyorum!
Hiçbir sebebi olmayan bu yıkımın müsebbibi TC Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, TC Etraf ve Şehircilik Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi’dir.
Fatih Sultan Mehmet’in tersanesine 2015’te özel imar değişikliği ile yapılmaya başlanan on binlerce m2 gökdelen otel, Haliçport- Tersane İstanbul ismi ile beton tarihi Haliç kıyısı.
Bu beton kaleler için Sultan Abdülaziz’in Divanhane Karakolu bir gecede dozerle yok edildi.”
İMAMOĞLU ZİYARET ETTİ
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat, kültür varlıklarından sorumlu. Hayatını muhafazaya adamış, haklı olarak yaptığı itirazı kamuoyuyla paylaşıyor. Çağdaş Sanat Fuarı, sanat içermesine ve yapanların Venedik Bienali’ne gönderme yapmasına rağmen, sanat gayeli bir bienal değil, yüzlerce yapıtın alıcısıyla buluşması, satış emelli bir aktiflik. Giriş bilet fiyatlarının yüksekliği (150 TL) bile bunun bir göstergesi. Maksat meraklıların değil alıcıların gelmesi. Kendisi de koleksiyon yapan ve sanata meraklı İBB Lideri İmamoğlu, gerçi açılışa ve davetlere gelmedi fakat sessiz sedasız fuarı ziyaret etti, bütün stantlara uğrayarak sanatkarlarla sohbet etti. Bu kadarı bile İBB’nin kurum olarak karşı çıktığı yeri ziyaret ederek bir cins meşruiyet kazandırdığı gerekçesiyle tenkit konusu oldu.
Proje bittiği vakit karşı kıyıdan göreceksiniz, Haliç’in bu kıyısındaki betonlaşmayı. Esasen o vakit içeri girmeniz de pek kelam konusu olamayacak. Herhalde otel ve yerlerin, yat limanının girişi, fuarın bilet fiyatlarından katbekat yüksek olacak!
Cumhuriyet
