Emtia piyasasında süreç gören 18 eserin fiyat hareketlerinden derlediği bilgilere nazaran, 2020’de 16 eser yatırımcısına kazandırırken, 2’si kaybettirdi.

AŞI HABERLERİ ETKİLEDİ

Yeni tip koronavirüs salgınına ait olumlu haberler, ülke ekonomilerinin olağana dönme ataklarına başlaması, emtia fiyatlarının üretim maliyetlerine yaklaşması nedeniyle reaksiyon alımlarındaki artış, emtia para ünitelerinin dolar karşısında bedel kazanması ve üretim iddialarındaki düşüş beklentisi, 2020’de emtia fiyatlarını olumlu etkiledi.

AB VE BİRLEŞİK KRALLIK ORTASINDA İMZALANAN MUAHEDE FİYATLARI ETKİLEDİ

Joe Biden’ın ABD başkanlık seçimini kazanmasının emtia piyasası için genel olarak müspet bir beklenti oluşturması, ABD Temsilciler Meclisi’nin ekonomik takviye paketindeki nakit para yardımını onaylaması, AB başkanlarının kurtarma programı ve bütçe konusunda mutabakatı, AB ve Birleşik Krallık ortasında imzalanan ticaret mutabakatı da emtia fiyatlarını olumlu etkileyen faktörler ortasında yer aldı.

Geçen yıl emtia piyasasında yatırımcısına en fazla kazandıran yüzde 47,8 ile gümüş oldu. Gümüşü, yüzde 37,2 ile soya fasulyesi, yüzde 26,4 ile paladyum, yüzde 26,1 ile bakır izledi.

2020’de altın yüzde 25,2, mısır yüzde 24,8, çinko yüzde 19,7, nikel yüzde 19,3, doğal gaz yüzde 15,4, buğday yüzde 14,6, şeker yüzde 13,9, pamuk yüzde 12,9, platin yüzde 11,5, alüminyum yüzde 11,1, kurşun yüzde 2,8 ve kakao yüzde 2,5 paha kazandı.

Geçen yıl Brent petrol yüzde 22,8 ve kahve de yüzde 1,1 kıymet kaybetti.

GÜMÜŞ, 2020’DE “GÜVENLİ LİMAN” OLARAK GÖRÜLDÜ

Analistler, 2020 yılında gümüşün “güvenli liman” olarak görülmesi ve arzında gözlemlenen sorunların gümüş fiyatlarını destekleyen en kıymetli etkenler olduğunu belirterek, ABD başkanlık seçimini kazanan Joe Biden’ın “yenilenebilir enerji” vurgusunun gümüş fiyatlarına müspet yansıdığını söyledi.

Gümüşün güneş panelleri üretiminde kullanıldığını aktaran analistler, daha fazla güneş paneli talebinin daha fazla gümüş talebini de beraberinde getirebileceğini, bunun da gümüş fiyatlarını üst çekeceğini kaydetti.

Analistler, Çin kaynaklı görülen alımlar ve Güney Amerika’daki kuraklık nedeniyle üretimde beklenen düşüşlerin yıl genelinde soya fasulyesi fiyatlarını üst taraflı etkilediğini söz ederek, olumlu piyasa şartlarıyla birlikte yenilenebilir güç konusunda bakıra olan talebin artacağı istikametinde beklentiler oluştuğunu anlattı.

ALTIN, 2020’DE 10 YILDAKİ EN YÜKSEK YARARINI ELDE ETTİ

Covid-19 nedeniyle “güvenli liman” varlıklardan altına olan talep geçen yıl kayda paha formda arttı. Altın, 2020’de 10 yıldaki en yüksek yararını elde etti.

Covid-19 karşısında dünyanın önde gelen merkez bankalarının attığı genişlemeci adımlar ve salgında ikinci dalga tasaları ile altının onsu, geçen yıl yükselişini sürdürürken, salgının muhtemel ekonomik ve toplumsal tesirleri, ABD ve Çin ortasındaki gerginlik, ABD iş gücü piyasasının düşünceli durumu da altının ons fiyatını destekleyen ögeler oldu.

Global mısır üretim kestirimlerinin düşmesi ve Çin kaynaklı alımlar mısır fiyatlarında yükselişe neden olurken, analistler, mısır, soya fasulyesi, pamuk, buğday üzere tarım emtialarında üst taraflı trend oluşacağına dair beklentilerin meydana geldiğini söyledi.

Analistler, Brezilya’da kahve ihracatının düşüş gösterdiğine yönelik bilgilerin fiyatlarda paha kaybına neden olduğunu, ülkede Kovid-19 tasaları nedeniyle kahve teslimatlarında gecikmeler yaşandığını anlattı.

Brent petrolde ise yıl genelinde salgın nedeniyle ekonomik aktivitedeki düşüş, petrol talebini azaltmasına rağmen devam eden üretim, depolama sıkıntısını beraberinde getirdi. Depolama kapasitesinin azalmasıyla maliyetin artması sonucu fiziki teslimat istemeyen yatırımcılar ve vade sonu kapanış süreçleri, panik havasına neden oldu.

Analistler, sonbaharda dünya genelinde Kovid-19 olay sayısında tekrar artış görülmesi nedeniyle bilhassa Avrupa’da karantina tedbirlerinin alınmaya başlanmasının memleketler arası petrol piyasasında “küresel petrol talebinin zayıf kalmaya devam edeceği” tasasını artırarak fiyatlar üzerinde aşağı taraflı baskı oluşturduğunu vurguladı.

Donald Trump’tan sonra Biden’ın, Çin ve Avrupa ile tesirli, yakın münasebetler kurmasının beklendiğini, bilhassa Çin ile yaşanan ticaret savaşlarının hem ekonomileri hem de emtia fiyatlarını olumsuz etkilediğini söz eden analistler, Biden sonrası alakaların yumuşamasıyla bilhassa Çin’in alıcı olduğu emtia fiyatlarında üst taraflı bir trend izlenebileceğini kaydetti.

ARALIK AYININ EN FAZLA KAZANDIRANI DA GÜMÜŞ OLDU

Emtia piyasasında yatırımcısına geçen ay en fazla kazandıran da gümüş oldu. Aralıkta yüzde 16,7 artış kaydeden gümüşü, yüzde 13,6 ile mısır, yüzde 12,2 ile soya fasulyesi ve yüzde 11,3 ile platin takip etti.

Geçen ay buğday yüzde 9,5, pamuk yüzde 8,1, Brent petrol yüzde 8, altın yüzde 7, şeker yüzde 5,3, kahve yüzde 4, paladyum yüzde 3,2, nikel yüzde 1,9 ve bakır yüzde 1 bedel kazandı.

Aralıkta doğal gaz yatırımcısına yüzde 12,4 kaybettirdi. Doğal gazı, yüzde 5,5 ile kurşun, yüzde 5 ile kakao, yüzde 1,7 ile çinko ve yüzde 0,9 ile alüminyum izledi.

“GÜMÜŞ PİYASASINDA TALEP ARZI GEÇTİ”

Vadeli süreç ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, bahse ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, gümüşün, birçok alanda kullanılabilen bir eser olduğunu hatırlatarak, Meksika, Peru, Çin, ve Rusya’nın en büyük gümüş üreticileri, tüketimin en ağır olduğu ülkelerin de ABD, Çin, Japonya ve Hindistan olduğunu bildirdi.

Gümüşün kıymetli ölçüde bedel kazandığını, bundaki en kıymetli etkenin yüksek likidite, düşük faiz ve riskten kaçınma olduğunu vurgulayan Ergezen, pandemi krizi başladıktan sonra gümüşte üst istikametli ivmenin hızlandığını söyledi.

Gümüş piyasasında yılladır süren arz fazlası olduğunu belirten Ergezen, “Normalde fiyatların üst gitmesi beklenmezdi. Ama bu yıl içerisinde fizikî olmayan talepte önemli bir artış yaşandı. Yani riskten korunma ve yatırım maksatlı talepte artış oldu. Vadeli piyasalarda fiyatlar süratle yükseldi. Özcesi, gümüş piyasasında talep arzı geçmiş oldu.” biçiminde konuştu.

Ergezen, gümüşün yükselişine devam etmesinin beklendiğini söz ederek, “Çünkü gümüş, geniş bir endüstriyel kullanıma sahip.” dedi.

Aşı haberleri ile birlikte iktisatların tekrar büyümeye başlayacağı beklentisi olduğunu aktaran Ergezen, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bunun sonucunda ise gümüşe talebin artması bekleniyor. Çin ve ABD üzere büyük ekonomilerde yaşanan toparlanma, gümüş için de beklentileri arttırmakta. Bilhassa Çin iktisadının toparlanmaya başlamış olması kıymetli. Aşı haberleri, gümüş için olumsuz bedellendirilemez.

Günümüzde yüksek likidite, düşük faiz, düşük dolar endeksinin olduğu bir konjonktür var. Böylelikle varlık fiyatlarında üst taraflı eğilim gözleniyor. Son periyotta borsalardaki üst taraflı hareketlerin de nedeni bu aslında. Artık bu değişkenlere baktığımızda, 2021 yılı için de bir değişim beklenmiyor. Yani bu konjonktürün tıpkı formda devam edeceği beklentisi var. Bu sayede gümüş fiyatları için de üst taraflı seyrin devam edeceği beklentisi olduğunu söyleyebiliriz.”

Değerli maden fiyatlarındaki en kıymetli tesirlerden bir adedinin de kurlardaki değişim olduğunu vurgulayan Ergezen, değerli madenlerin üretim yerlerine bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olduğunun görüldüğünü söyledi.