Altın ve döviz kurlarındaki artışın temel tüketim eserlerine de artırım olarak yansıdığına dikkat çeken Gürer, “Döviz kurları ve altın fiyatlarındaki artış oranı taban fiyata artırım olarak yansıtılsın” teklifinde bulundu. 

ZATI FAKIRDIK, UYGUNCA YOKSULLAŞTIK 

Gürer, piyasaları yangın yerine çeviren döviz kurlarındaki artış ve altın fiyatlarında üst üste kırılan rekorun; emekli, esnaf, memur, personel, çiftçi başta olmak üzere ülkemizdeki toplumun kıymetli bir kesinin daha da fakirleştirdiğini belirtti. 

TABAN FIYAT DÖVİZ BAZINDA 527 TL ERİDİ

Gürer, 2 bin 324 TL olan taban fiyatın, sene başından bu yana dolar kuru bazında 527 TL kıymet kaybettiğini söz etti. 1 Ocak 2020’de 5.95 TL’den süreç gören doların, bugün 7.30 TL’ye kadar yükseldiğini söyleyen Gürer, “Sene başında maaşıyla 390 dolar alabilen taban ücretlin ortadan geçen 7 aylık müddet zarfında maaşında alabildiği dolar ölçüsü 320 dolara düştü. Bir taban ücretlinin döviz üzerinden maaş kaybı 70 dolar oldu. Yani taban fiyatların maaşı dolar karşısında 527 TL eridi” dedi. 

2020 yılının taban fiyatı belirlenirken, bir evvelki yıla nazaran yüzde 15 artırım yapıldığını anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yüzde 15 artırım alan minimum ücretlinin aldığı maaş, dolar bazında 7 ayda yüzde 22 eridi” diye konuştu. 

MINIMUM FIYATLI 7 AYDA 2 ÇEYREK KAYBETTİ 

Peş peşe rekor kıran altın fiyatlarının da piyasaları adeta yangın yerine çevirdiğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu yılın başında bir çeyrek altı 473 TL idi. Bugün gelinen noktada 840 TL bandına dayandı. Sene başında maaşıyla 5 çeyrek altın alabilen taban fiyatlı, bugün fakat 3 çeyrek altın alabiliyor. Minimum ücretlinin altın fiyatları üzerinden kaybı iki çeyrek altındır. Öbür bir sözle, minimum fiyatlı, bu yılın birinci 7 ayında 2 çeyrek altın parası kayba uğradı” dedi.

TOPLUMUN TÜM KISIMLARI OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Türkiye’de iktisadın sağlam bir temele oturtulamadığı için sık sık bu tıp dalgalanmaların yaşandığını ve oluşan kayıplardan en çok minimum ücretliler ve emeklilerin olumsuz etkilendiğini söz eden Gürer, “Altın ve döviz kurlarındaki artış, doğal olarak iktisadımızı küçültüyor. Buda enflasyonun artmasına ve hayatın daha değerli bir hale dönüşmesine neden oluyor. İnsanların alım gücü düşüyor. Alım gücü düştüğü için de piyasada alışveriş azalıyor. Bu da toplumun tüm kesitlerini olumsuz etkiliyor” sözlerini kullandı. 

CHP Milletvekili Gürer, döviz kurlarındaki tarihi artışın TL’nin bedel kaybına neden olduğunu, bunun sonucu olarak da dövize bağlı tüketim hususları olan mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem üzere eserlerin de zamlanmasının önünü açacağını tabir ederek, “Bu artışlardan yalnızca taban ücretliler ve emekliler değil, üreticiler ve çiftçiler de olumsuz etkileniyor. Maliyetler arttığı için eserini kıymetinde satamayacak olan çiftçi, tahminen de önümüzdeki yıl ekim yapamayacak duruma gelecektir” dedi. 

PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLMELİ 

CHP Milletvekili Gürer, ekonomik göstergelerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de tükendiği manasına geldiğine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinde iktisadın rayına oturacağını, işsizlik, yoksulluk üzere sıkıntıların kalmayacağını vadederek iş başına gelenler, bugün ülkemizdeki olumsuz tablonun sorumlusu olarak dış güçleri gösteriyorlar. Bugün geniş tarifli işsizlik 8 milyonu aşmış durumda. Üniversite mezunu gençlerin yarısına yakını iş bulmaktan umudunu kestiği için artık iş bile aramıyor. Bu sistem, dış güçlerin bizim ülkemize ekonomik yaptırım uygulayarak insanların fakirleşmesinin önüne geçemeyecek bir sistem ise derhal tekrar parlamenter sisteme geçilmelidir” diye konuştu. 

TABAN FIYATA DÖVİZ ARTIŞ ORANINDA ARTIRIM YAPILMALI 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, minimum fiyat artışının belirlenmesinde, TÜİK’in gerçekçi olmayan bilgileri yerine, dolar kurundaki artış oranlarına nazaran artış sağlanması gerektiğini de kelamlarına ekledi.