CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya’da 6 gün arayla yaşanan iki münferit patlamayla 10 yurttaşın hayatını yitirmesine ait “Soylu, bu fabrika denetleniyor dediği halde, bu fabrikanın denetlenmemiş olduğunu gördük. Bu ölen insanlar mi kendi hayatlarından sorumlu yoksa kusurlar zinciri işlemesine göz yuman İçişleri Bakanlığı mı sorumlu? Allah şahidim, ben bu türlü bir yükü kaldıramam. Biraz gururu, vicdanı olan insan istifa eder. Ölen kişilerimizin önünde nasıl demeç veriyorsun? Onları uğurlarken o vicdanı nasıl kaldırıyorsun?” diye sordu.

TBMM’de basın içtiması düzenleyen CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, Avukatlık Kanunu ve baroların yapısını değiştiren kanun ve Sakarya’da 10 yurttaşın hayatını yitirdiği iki munfasıl patlamaya ait kıymetlendirme yaptı.

“ÇOCUKLARININ YÜZLERİNE BAKAMAYACAK”

Özkoç, TBMM Umumî Kurulu’ndan geçerek kanunlaşan çoklu baro düzenlemesi hakkında, “Türkiye’nin siyasallaştırılmasına daha fazla neden olacaktır. Her türlü bölünmenin önünü açacaktır. Memleketimizi kutuplaşmaya ve bölmeye götürüyorlar. Herkes kendi etnik yapısı ve nahiyesine nazaran bir alan açacak demektir. Biz birlik ve beraberlikten bahsediyoruz. Her çıkan karardan sonra tebrik için sıraya girenler salondan nasıl çıkacağını bilememişlerdir. Mahsusen elektronik oylama istedik. Zira bu karanlık karara yarın öbür gün tarihi inceleyenler görsün ki kimler el kaldırmış, kimler hayır demiş. Biz bu karara hayır dedik, Türkiye Cumhuriyeti birliği ve beraberliği için lakin onların çocuklarının yüzlerine bakacak hali kalmamıştır” dedi.

“ÖLÜM TUZAĞI KURULDU”

Sakarya’da 6 gün arayla yaşanan iki farklı patlamayla 10 yurttaşın hayatını yitirmesindeki eksiklik ve ihmalleri sıralayan Özkoç, “Soylu, bu fabrika denetleniyor dediği halde, bu fabrikanın denetlenmemiş olduğunu gördük. Fabrika binaları, tüzüğe muhalif kuruldu. Bu fabrikada çalışanlar için bir mevt tuzağı kurulmuştu. Onlar bunun farkına vardılar fakat bir tarafta işsizlik, geçindirme derdi, öbür tarafta vefatla burun buruna çalışma mecburiliği. Uyardılar. Yedi canımız hatırlamak istemediğimiz halde hayatlarını kaybettiler. Bununla ilgili bir araştırma önergesi getirdim. ‘Bu tıp ihmallerle sair evlatlarımız gitmesin istiyorum. O yüzden bundan sonra olabilecek hadiselerle ilgili TBMM bir komite oluştursun’ dedim. AKP ve MHP vekilleri reddettiler” diye konuştu.

“ADAM KAYIRMASINA KARŞI BİR OLALIM”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya reaksiyon gösteren Özkoç, “Bu ölen şahıslar mi kendi hayatlarından sorumlu yoksa cürümler zinciri işlemesine göz yuman İçişleri Bakanlığı mı sorumlu? Allah şahidim, ben bu türlü bir yükü kaldıramam. Biraz gururu, vicdanı olan insan istifa eder. Ölen kişilerimizin önünde nasıl demeç veriyorsun? Onları uğurlarken o vicdanı nasıl kaldırıyorsun? Çocuklarınızın iş cinayetlerine kurban gitmesini istemiyorsanız, yalnızca patronların cebine para girsin diye canlarının yok olmasını istemiyorsanız daima birlikte bu vukuata sahip çıkalım. Türkiye’nin bu adam kayırmasına karşı bir olalım” diye davet yaptı.

“TUTARSIZLIK HALİ ERDOĞAN”

Ayasofya’nın ibadete açılması hakkında Özkoç, “Hayırlı olsun. ‘Bir an evvel açsınlar ve bunu gündemden çabucak çıkarsınlar’ dedim. Hiç kimse bunu bir siyasi probleme çekip, bunu olduğundan daha yalınlaştırarak kendi geleceğine alet etmeye kalkmamalıdır. Berbatlaşmış iftiralarla dolu siyasi partilerin içerisine diyanetimiz alet edilmemelidir. Sayın Erdoğan, bir yıl evvel, ‘Önce Sultanahmet’i doldurun sonra bakarız bu işlere. Biz, bu oyuna gelmeyiz’ demiştir. Bu söylediklerini unutup, artık caminin ibadete açılmasını Müslümanlığın şahlanışı olduğunu söylüyor. Bu ikisi arasındaki tutarsızlık Tayyip Erdoğan’ın halidir. Biz bu hali çok gördük” dedi.

Cumhuriyet