MHP’ye nazaran, “Davutoğlu’nun başbakanlıktan azlinin arkasında, 7 Haziran seçimlerinden yaklaşık 3 ay evvel, 28 Şubat 2015 tarihinde, AKP ve HDP’lilerin iştirakiyle açıklanan 10 unsurluk “Dolmabahçe Mutabakatı” bulunuyor. MHP, “dönemin başbakanı Davutoğlu’nun, seçimlerden çabucak evvel Dolmabahçe Mutabakatı’yla birlikte özerk Türkiye’nin adımlarını atmayı amaçlayarak, yeni anayasayı Meclis’ten geçirip HDP ile özerk yapıda Türkiye’nin kurulması için uzlaşmaya vardığını, bunun için de koalisyon görüşmelerinde CHP ve MHP’nin saf dışı bırakıldığını” belirtiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Dolmabahçe Mutabakatı’ndaki bu gelişmeden, “koalisyon görüşmeleri sonrasında haberdar olduğu ve bu münasebetle Davutoğlu’nun azlini istediği” tabir ediliyor.

MHP Genel Lider Yardımcısı Semih Yalçın, MHP ile Gelecek Partisi ortasında Bahçeli’nin kelamlarıyla başlayan ve akabinde Davutoğlu’nun “videolu” karşılık verdiği tartışmada, görüşmelerde eski bakan Faruk Çelik’in de bulunduğunu anımsatarak, “Çelik’in tutanakları Sayın Cumhurbaşkanı’na vermesi halinin Davutoğlu’nun başbakanlıktan azledilmesi ile ilgisi, ilintisi var mıdır” sorusunu yöneltmişti. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye nazaran, Yalçın’ın, Çelik aracılığıyla açıklanmasını istediği tutanaklarda, “Dolmabahçe Mutabakatı’na ait bir detay bulunuyor.”

MHP’ye nazaran, koalisyon görüşmelerinde, Genel Lider Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinden yaklaşık 3 ay evvel, 28 Şubat 2015’te, AKP ve HDP ortasında yürütülen Dolmabahçe Mutabakatı’nı Davutoğlu’na anımsatarak, “MHP ile yürütülecek bir koalisyonda tahlil sürecinin derhal sonlandırılmasına ait kırmızı çizgisini” açıkladı. Bahçeli’nin, görüşmede, mutabakat metnindeki “muğlak ifadelerle” anlatılan 8., 9. ve 10. hususların “aslında ne manaya geldiğini” Davutoğlu’na sorduğu, metinde yer alan bu unsurların, “Türkiye’de yaşayan yurttaşların kimlik kavramının yine tanımlanmasına, ‘çoğulcu yaşam’ denilerek, vatan ve cumhuriyet kavramlarının yine oluşturulacağı bir yeni anayasaya işaret ettiğine” dikkat çekerek, “bu unsurların yürürlüğe girmesi halinde Türkiye’nin ulusal devlet yapısından uzaklaşacağını, özerk bir yapıya kavuşturulmak istendiğini” belirtti. Bunun üzerine, görüşmede Bahçeli’nin, Davutoğlu’na, “Türkiye ile ilgili nasıl bir yapıyı savunuyorsunuz” diye sorduğu, Davutoğlu’nun da “HDP ile yürütülecek yeni anayasa çalışmalarına atıfta bulunarak, Bahçeli’nin bu tezlerine karşı çıkmadığı” ileri sürülüyor. Bunun üzerine de Bahçeli’nin, Davutoğlu’na, “Biz, milletin bize verdiği misyonu, muhalefet partisi misyonunu, Meclis’te yürütürüz” diyerek, “görüşmeyi sonlandırmak istediği” tabir ediliyor.

ERDOĞAN’IN TUTUMU

MHP kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Dolmabahçe Mutabakatı’daki bu detaydan, Çelik’in görüşmeye dair tutanakları kendisine iletmesi sonrasında haberdar olduğunu ve Davutoğlu’nun başbakanlıktan azline varacak sürece girildiğine” işaret ediyor.

‘ARKASINDAN DOLANDI’

Bu nedenle Erdoğan’ın, mutabakat ile ilgili evvel “Tabii silahların bırakılması daveti bizler için çok çok kıymetli bir beklenti idi. Bu, demokratik açılım süreci ile başlayan bir davettir. Ulusal birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan, artık de tahlil süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” açıklamasını yaptığına işaret edilirken, daha sonra Erdoğan’ın, tıpkı mutabakat metnine ait, “Ben oradaki toplantıyı gerçek bulmuyorum. Zira bu toplantıda hükümetin başbakan yardımcısıyla şu anda parlamento içinde olan bir kümenin yan yana fotoğraf vermesini hakikat bulmuyorum” açıklamasını yaptığına dikkat çekiliyor. MHP, “O devir Davutoğlu’nun, Erdoğan’ın gerisinden dolanıp Türkiye ile ilgili özerk bir yapı istediğini” savunuyor.

‘FATURA MHP VE AKP’YE KESİLDİ’

Cumhuriyet