Uyuşturucu unsur bağımlısı olduğu ileri sürülen Feyzi Duran ile birlikte yaşadığı Aysel Perkgün ortasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Duran, 1 yaşındaki çocuğunun yanında Aysel Perkgün’e şiddet uyguladı. Akabinde da banyoya kilitleyerek, bıçakladı. Aysel Perkgün’ün çığlıklarını duyan komşuları, polis ve sıhhat gruplarına haber verdi. İhbar üzerine adrese takımlar sevk edildi.
Aldığı 8’i ölümcül 104 bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Aysel Perkgün, ambulansla Tepecik Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılıp, tedaviye alındı. Olay sonrası polis tarafından gözaltına alınan Feyzi Duran ise süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
YAŞADIKLARINI ANLATTI
Yaşadığı acı ve kaygı dolu o anları Aysel Perkgün, şöyle anlattı:
“Olay günü marketten içki alıp, meskene döndük. Benden içki sofrası kurmamı istedi. Peşinden yeni kıyafet istedi. Akabinde banyoya girip yıkandı. Abdest aldı. Abdest alması ilgimi çekti. ‘Niye abdest alıyorsun’ dedim. Yanıt vermedi. Duştan çıktı, masaya oturup içkisini içmeye başladı. Çocuğum acıkmıştı. Onun masasından karnını doyurdum. Bu sırada kimse dışardan konutu görmesin, diye pencerenin panjurunu kapattı. Panjuru kapatmak için eğildiğinde belinde 2 bıçak olduğunu gördüm. Konuttaki bıçakları beline koymuştu. 3 yıldır evliyiz. Evlilik sürecinde daima şiddet gördüğüm için bana bir şey yapacağını çabucak anladım. Bana, canavarca bakıyordu. ‘Sana 2 şey soracağım’ dedi. ‘Sor’ diye karşılık verince, ‘Daha sonra soracağım’ dedi. Zorla 2 bardak rakı içirdi. Akabinde bana ‘Kalk’ dedi. ‘Çocuk ağlıyor, evvel onu susturayım’ dedim. Tekrar ‘Kalk’ dedi. Çabucak kalkmayınca bu kere yanında bulunan şişeyi başıma vurup, kırdı. Çocuğuma cam kırığı gelmesin diye üzerine kapandım. Beni zorla evvel yatak odasına, sonra da ‘Burada konuşmayalım’ deyip, mutfak ile banyo ortasındaki hole getirdi. Sonrasında banyoya soktu. Burada taban ıslak olduğu için kayıp, düştüm. Kendimi tuvaletle duvar ortasında sıkıştırdım. Olacakları varsayım ettiğim için boynumu, şah damarımı korudum” dedi.
ŞAHİT OLAN BİREYE DE ŞİDDET UYGULAMIŞ
Duran’ın kendisini tekraren bıçakladıktan sonra kirli sepetinin üzerine oturduğunu belirten Perkgün, daha sonra yaşananları ise “Bıçaklandığım için, kendimden geçmeye başlamıştım. Banyonun sarfiyat deliği kapalıydı. Bedenimden akan kan, banyoyu doldurdu. ‘Senin vefatını izleyeceğimi söylemiştim. Bak işte mevtini izliyorum’ dedi. Sonra bir sigara yakıp, içti. Çığlıklarımı duyup, gelen bir kişi içeri girdi. İçerdeki durumu görünce ise koşarak dışarı kaçtı. Peşinden gidip bu adamı dövmüş” diye anlattı.
Perkgün kelamlarına şöyle devam etti:
“Sonra tekrar yanıma geldi. Yüzüme su tuttu. ‘Tutma boğuluyorum’ dedim. 1 yaşındaki çocuğumu aldı. Çocuğu kanlı vücudumun üzerine koydu. ‘Al çocuğu üzerimden artık tutamıyorum’ dedim. ‘Bana çok eziyet çektirdin, bu çocuğa çektirme. Allah isteği için çocuğu al’ dedim. Bir orta kayınvalidem geldi. Kapıyı kapattı. Artık meskene biri girse de beni, durumumu göremiyordu. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Ben kendimden geçerken bir sigara daha içmiş. Sonra saçımı kesmiş. Tüm bunları vahşilikten yaptı.”
‘BAŞKA BAYANLAR DA BUNU YAŞAMASIN, EN BÜYÜK CEZAYI İSTİYORUM’
Devlete sığındığını belirten Perkgün, “Başka bayanlar da bunları yaşamasın. Bana bunları yaşatan bu bireye en büyük cezanın verilmesini istiyorum. Aynaya her baktığımda olanları tekrar tekrar yaşıyorum. 1 yaşındaki çocuğum da bu dehşeti benimle yaşadı ki bunu 1 sefer değil, tekraren oldu. Sırtımda, evvelden kalma izler de var. Birinci kere bıçaklanmadım lakin birinci sefer doğrandım” dedi.
Perkgün’ün avukatı Abdi Yaşar, tutuklanan Feyzi Duran hakkında ‘kasten yaralama’ hatasından soruşturmanın başlatıldığını lakin savcılığa verdikleri yeni söz sonrası hatanın niteliğinin ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmeye teşebbüs’ olarak değiştiğini söyledi.
Cumhuriyet
